Mankurt ve Mankurtlaşma nedir?
İçindekiler
Günümüzde sıkça duyduğumuz ve ne anlama geldiği merak konusu olan "mankurt" ve "mankurtlaşma" kavramları, aslında derin sosyolojik ve psikolojik anlamlar taşıyor. Cengiz Aytmatov'un unutulmaz eseri "Gün Olur Asra Bedel" ile edebiyatımıza kazandırılan bu kavramlar, bireyin kendi özünden koparılıp, başkalarının ideolojileri doğrultusunda yönlendirilmesini ifade ediyor.
Mankurt Kelimesinin Kökeni ve Anlamı
Mankurt, Cengiz Aytmatov'un romanında geçen ve hafızası silinerek geçmişiyle bağı koparılmış, sadece efendisinin emirlerini yerine getiren bir köle tipini tanımlar. Romanda, bir insanın başına gelebilecek en kötü durumlardan biri olarak tasvir edilir. Mankurt, kendi iradesi ve bilinci olmadan, tamamen dış etkenler tarafından kontrol edilen bir varlığa dönüşür.
Bu kavram, zamanla sadece edebi bir terim olmaktan çıkıp, sosyoloji ve psikoloji alanlarında da kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde mankurtlaşma, bireyin kendi kültürel ve tarihsel köklerinden uzaklaşarak, farklı ideolojilerin veya düşüncelerin etkisi altında kalması olarak tanımlanır.
Mankurtlaşma Süreci Nasıl İşler?
Mankurtlaşma süreci genellikle şu adımlarla ilerler:
- Geçmişle Bağın Koparılması: Bireyin kendi tarihini, kültürünü ve geleneklerini unutması veya değersiz görmesi sağlanır.
- Bilinç Bulanıklığı: Bireyin düşünme yetisi zayıflatılır, eleştirel düşünme becerisi köreltilir.
- Yeni İdeolojilerin Dayatılması: Bireye, kendi değer yargılarıyla çelişen yeni ideolojiler ve düşünceler empoze edilir.
- İrade Kaybı: Birey, kendi iradesiyle hareket etme yeteneğini kaybeder ve başkalarının yönlendirmesine açık hale gelir.
Bu süreçte, birey kendi kimliğini ve benliğini yitirerek, tamamen dış etkenlerin kontrolüne girer. Mankurtlaşma, bireysel özgürlüğün ve kimliğin kaybı anlamına gelir.
Mankurtlaşmaya Karşı Nasıl Durulur?
Mankurtlaşma tehlikesine karşı bilinçli olmak ve bazı önlemler almak önemlidir:
- Kendi Kültürüne Sahip Çıkmak: Kendi tarihini, dilini, geleneklerini ve göreneklerini öğrenmek ve yaşatmak.
- Eleştirel Düşünme Becerisini Geliştirmek: Her türlü bilgiyi sorgulamak, farklı kaynaklardan araştırmak ve kendi aklıyla değerlendirmek.
- Bilinçli Medya Tüketimi: Medyanın manipülatif etkilerine karşı farkında olmak, doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek.
- Kendi Değerlerine Bağlı Kalmak: Kendi inançlarına, değerlerine ve prensiplerine sahip çıkmak, başkalarının baskısı altında kalmamak.
Unutmamalıyız ki, kendi kimliğimizi korumak ve mankurtlaşma tehlikesine karşı durmak, hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluktur. Kendi köklerimize sahip çıkarak, eleştirel düşünme becerimizi geliştirerek ve kendi değerlerimize bağlı kalarak, bu tehlikeye karşı koyabiliriz.