Şule Çet olayı nedir?

12.03.2025 0 görüntülenme

Şule Çet olayı, Türkiye'de büyük yankı uyandıran ve kadın cinayetlerine karşı toplumsal farkındalığı artıran trajik bir olaydır. 2018 yılında Ankara'da yaşanan bu olay, genç bir üniversite öğrencisi olan Şule Çet'in şüpheli ölümüyle başlamış ve ardından açılan dava süreciyle kamuoyunun gündemine oturmuştur. Olayın detayları ve yargılama süreci, Türkiye'de kadın hakları savunucuları ve hukukçular tarafından yakından takip edilmiştir.

Şule Çet Olayının Detayları

Şule Çet, 2018 yılında Ankara'da bir plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybetmiştir. Olayın ardından başlatılan soruşturmada, Şule Çet'in ölümünden önce aynı ofiste birlikte olduğu iki kişi, Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında cinsel saldırı ve cinayet suçlamalarıyla dava açılmıştır. İddialara göre, Şule Çet cinsel saldırıya maruz kalmış ve ardından zorla aşağı atılarak öldürülmüştür. Sanıklar ise suçlamaları reddetmiş ve Şule Çet'in intihar ettiğini savunmuşlardır.

Olayın kamuoyunda büyük tepki çekmesinin nedenlerinden biri, sanıkların ifadelerindeki çelişkiler ve delillerin karartılmaya çalışılması olmuştur. Ayrıca, bazı medya organlarının ve sosyal medya kullanıcılarının Şule Çet'in yaşam tarzını ve giyimini hedef alarak suçu mağdura yüklemeye çalışması da büyük infiale yol açmıştır. Bu durum, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin ve cinsiyet eşitsizliğinin ne kadar derinlere kök saldığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Yargılama Süreci ve Sonuçları

Şule Çet davası, Türkiye hukuk tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Dava sürecinde, kadın hakları savunucuları, avukatlar ve sivil toplum kuruluşları, Şule Çet'in ailesine destek olmuş ve adaletin sağlanması için yoğun çaba göstermişlerdir. Davanın sonunda, sanık Çağatay Aksu müebbet hapis cezasına çarptırılırken, Berk Akand ise cinayete yardım suçundan hapis cezası almıştır. Yargıtay'ın onamasıyla cezalar kesinleşmiştir.

Bu dava, Türkiye'de kadın cinayetlerine karşı verilen mücadelenin sembollerinden biri haline gelmiştir. Şule Çet'in ölümü, kadınların yaşadığı şiddetin boyutlarını ve adalet sistemindeki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu olay, toplumda kadına yönelik şiddete karşı farkındalığı artırmış ve benzer davalarda emsal teşkil etmiştir.

Şule Çet olayı, bize kadınların güvenliği ve hakları konusunda daha fazla çaba göstermemiz gerektiğini hatırlatıyor. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için, eğitim, yasal düzenlemeler ve toplumsal bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık vermemiz gerekiyor. Unutmayalım ki, her birimizin bu konuda sorumluluğu var ve sessiz kalmak, şiddete ortak olmak anlamına gelir.