Kasrı Şirin Antlaşması hangi savaş sonrası imzalanmıştır?

Tarih derslerinde sıkça karşımıza çıkan Kasr-ı Şirin Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu ve Safevi Devleti arasındaki uzun süren çekişmelere son veren önemli bir dönüm noktasıdır. Peki, bu antlaşmaya zemin hazırlayan olaylar neydi ve hangi savaşın ardından imzalandı? Kasr-ı Şirin Antlaşması, 1639 yılında imzalanmış olup, Osmanlı-Safevi savaşlarının bir sonucu olarak tarihe geçmiştir. Özellikle IV. Murat döneminde gerçekleşen bu antlaşma, iki devlet arasındaki sınırları büyük ölçüde belirlemiş ve günümüzdeki Türkiye-İran sınırının da temelini oluşturmuştur. Antlaşmaya giden süreçte, Bağdat'ın Osmanlılar tarafından geri alınması önemli bir rol oynamıştır. Bu askeri başarı, Osmanlı'nın müzakere masasında elini güçlendirmiş ve daha avantajlı bir konum elde etmesini sağlamıştır. Antlaşma ile Bağdat, Basra ve Şehrizor Osmanlı İmparatorluğu'nda kalırken, Revan ve Azerbaycan Safevi Devleti'ne bırakılmıştır. Bu paylaşım, her iki tarafın da çıkarlarını gözeterek uzun süreli bir barışın tesis edilmesine katkıda bulunmuştur. Kasr-ı Şirin Antlaşması, sadece bir toprak paylaşımı değil, aynı zamanda iki büyük imparatorluğun bölgesel güç dengelerini yeniden şekillendirdiği bir anlaşma olarak da değerlendirilmelidir. Sonuç olarak, Kasr-ı Şirin Antlaşması Osmanlı-Safevi savaşlarının ardından imzalanmış ve bölgedeki siyasi haritayı derinden etkilemiştir. Günümüzde dahi Türkiye ve İran arasındaki sınırların belirlenmesinde büyük öneme sahip olan bu antlaşma, tarihin önemli bir kilometre taşıdır.