Sevr Antlaşması niçin kabul edilmedi?

Sevr Antlaşması, Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. 10 Ağustos 1920'de imzalanan bu antlaşma, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'nda yenilmesinin ardından müttefik devletler tarafından dayatılmıştır. Ancak, Türk milleti ve yeni kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmemiştir. Peki, Sevr Antlaşması niçin kabul edilmedi? Sevr Antlaşması'nın kabul edilmemesinin en temel nedeni, antlaşmanın Türkiye'nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü ciddi şekilde tehdit etmesidir. Antlaşma ile Osmanlı İmparatorluğu'nun büyük bir kısmı işgal edilecek, Anadolu'nun çeşitli bölgeleri Yunanistan, İtalya ve Fransa gibi ülkelere verilecekti. Ayrıca, Boğazlar'ın kontrolü uluslararası bir komisyona bırakılacak ve İstanbul yabancı güçler tarafından denetlenecekti. Bu şartlar, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük arzusuna tamamen ters düşüyordu. Bir diğer önemli neden ise, Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki milli mücadele hareketinin güçlenmesiydi. 1919 yılında başlayan bu hareket, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini simgeliyordu. Ankara'da kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Sevr Antlaşması'nı tanımadığını açıkça ilan etti ve antlaşmanın şartlarını kabul etmeyeceğini belirtti. Meclis, milli mücadeleyi sürdürerek, Türk milletinin iradesini ve bağımsızlık arzusunu tüm dünyaya göstermeyi başardı. Sonuç olarak, Sevr Antlaşması'nın kabul edilmemesi, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin bir göstergesidir. Bu antlaşma, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını tehdit ettiği için kabul edilmemiş ve milli mücadele ile Lozan Antlaşması'na giden yol açılmıştır. Türk milleti, bu süreçte gösterdiği kararlılık ve azimle, tarih sahnesinde hak ettiği yeri almıştır.