Dokuzuncu Hariciye Koğuşu sonunda ne oldu?
28.02.2025 4 görüntülenme Son güncelleme: 23.03.2025
Peyami Safa'nın otobiyografik özellikler taşıyan unutulmaz eseri Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, okuyucuları derinden etkileyen bir roman. Hastalık, yalnızlık ve umut arayışının iç içe geçtiği bu hikayenin sonunda kahramanımızın yaşadıkları, okuyucuların zihninde uzun süre yer ediyor. Peki, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nda tam olarak neler oluyor? Romanın sonlarına doğru, bacağındaki rahatsızlık için çare arayan genç kahramanımız, umutla gittiği İsviçre'den eli boş döner. Ameliyat sonuç vermemiştir ve bacağı kesilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ancak, bu fiziksel zorlukların yanı sıra, kahramanımızın iç dünyasında da büyük bir değişim yaşanır. Nüzhet'e olan aşkı, imkansızlığıyla yüzleşir ve bu aşkın da bir anlamda "iyileşmesi" gerektiğini anlar. Sonuç olarak, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, bir iyileşme hikayesi olmaktan çok, bir kabulleniş ve olgunlaşma öyküsüdür. Kahramanımız fiziksel olarak tam anlamıyla iyileşmese de, ruhunda büyük bir dönüşüm geçirir. Hastalığın ve aşkın yarattığı acılarla yüzleşerek, hayatın gerçeklerini ve kendi sınırlarını anlamaya başlar. Romanın sonu, tam bir kapanış olmasa da, kahramanımızın geleceğe dair umutlarını koruduğunu ve hayata tutunmaya devam ettiğini gösterir. Bu da Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nu, Türk edebiyatının en etkileyici ve düşündürücü eserlerinden biri yapar.