Türkiye ihracatının ikinci en büyük kısmı hangi ulaşım şekli ile yapılır?

Türkiye'nin ihracatında en çok kullanılan ulaşım şekillerinden biri, ikinci sırada yer alan denizyolu taşımacılığıdır. Denizyolu taşımacılığı, büyük miktarlarda malın ekonomik ve güvenli bir şekilde taşınmasını sağlar. Bu yazımızda, Türkiye ihracatının ikinci en büyük kısmının hangi ulaşım şekli ile yapıldığını ve bu yöntemin avantajlarını inceleyeceğiz. Türkiye, coğrafi konumu sayesinde denizyolu taşımacılığında önemli bir avantaja sahiptir. Ülkenin üç tarafının denizlerle çevrili olması, denizyolu taşımacılığını hem ihracat hem de ithalat için ideal bir seçenek haline getirir. Özellikle büyük hacimli ve ağır yüklerin taşınmasında denizyolu, hem maliyet açısından hem de güvenlik açısından diğer ulaşım yöntemlerine kıyasla daha avantajlıdır. Türkiye'nin en büyük limanları olan İstanbul, İzmir ve Mersin gibi şehirler, ihracatın önemli bir kısmını gerçekleştiren merkezlerdir. Bu limanlar, dünya geneline yapılan ihracatın önemli bir bölümünü üstlenir ve Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlar. Denizyolu taşımacılığının bir diğer avantajı da çevresel etkisinin daha az olmasıdır. Karayolu veya havayolu taşımacılığına kıyasla daha düşük karbon emisyonu üreten denizyolu, sürdürülebilirlik açısından da önemli bir rol oynar. Ayrıca, denizyolu taşımacılığı ile yapılan ihracat, ülke ekonomisine katkı sağlamanın yanı sıra, istihdam yaratma konusunda da önemli bir faktördür. Limanlarda ve deniz taşımacılığı ile ilgili diğer iş kollarında çalışan binlerce kişi, bu sektörün büyümesiyle doğrudan etkilenir. Sonuç olarak, Türkiye ihracatının ikinci en büyük kısmı denizyolu ile yapılmaktadır. Denizyolu taşımacılığı, ekonomik avantajları, güvenliği ve çevresel sürdürülebilirliği ile ihracatın vazgeçilmez bir parçasıdır. Türkiye'nin stratejik konumu ve gelişmiş liman altyapısı, bu ulaşım yönteminin tercih edilmesinde önemli bir rol oynar. İhracatın artması ve ülke ekonomisine katkı sağlaması için denizyolu taşımacılığının önemi giderek artmaktadır.