Iman tasdik ilişkisi nedir kısaca?

İman ve tasdik, inancın temel taşlarıdır ve birbirleriyle ayrılmaz bir ilişki içindedir. Peki, bu iki kavram tam olarak ne anlama geliyor ve aralarındaki bağ nasıl kuruluyor? Gelin, birlikte göz atalım. İman, kalbin bir şeye inanması, gönülden bağlanmasıdır. Bu, sadece zihinsel bir kabul değil, aynı zamanda duygusal bir yönelimi de içerir. Tasdik ise, imanın dışa vurumu, söz ve davranışlarla bu inancı doğrulamaktır. Yani, kalben inandığımız bir şeyi dilimizle ikrar etmemiz ve davranışlarımızla göstermemiz tasdik olarak adlandırılır. İman ve tasdik arasındaki ilişki, tohum ve meyve gibidir. İman, kalbimizde yeşeren bir tohumdur; tasdik ise bu tohumun meyvesidir. İman olmadan tasdik olmaz, tasdik olmadan da imanın gerçekliği sorgulanabilir. Dolayısıyla, gerçek bir imana sahip olmak, bu inancı yaşantımızda göstermekle mümkündür. Sadece inanmak yeterli değildir; inandığımız değerleri hayatımıza yansıtarak imanımızı somutlaştırmamız gerekir. Özetle, iman içsel bir kabul, tasdik ise bu kabulün dışa dönük ifadesidir. İkisi birlikte, inancın bütünlüğünü oluşturur ve kişiyi kemale erdirir. Unutmayalım ki, sağlam bir iman ancak doğru bir tasdik ile anlam kazanır.