Uluslararası ilişkilerde realizm nedir ve özellikleri?

Uluslararası ilişkileri anlamak için birçok farklı teorik yaklaşım bulunur ve bunlardan en önemlilerinden biri de realizmdir. Realizm, devletlerin uluslararası arenadaki davranışlarını ve etkileşimlerini açıklayan, köklü bir düşünce okuludur. Güç, güvenlik ve ulusal çıkarlar, realizmin temel taşlarını oluşturur. Realizmin temelinde yatan düşünce, uluslararası sistemin anarşik bir yapıda olduğudur. Bu anarşi, merkezi bir otoritenin yokluğundan kaynaklanır ve devletler kendi güvenliklerini sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle devletler, sürekli olarak güçlerini artırmaya ve potansiyel tehditlere karşı kendilerini korumaya çalışırlar. Realizme göre ahlaki değerler ve idealler, uluslararası siyasette ikincil öneme sahiptir. Devletler, öncelikle kendi varlıklarını sürdürmek ve ulusal çıkarlarını maksimize etmekle ilgilenirler. Güç dengesi, ittifaklar ve caydırıcılık, realizmin sıklıkla vurguladığı kavramlardır. Devletler, güç dengesini koruyarak ve ittifaklar kurarak birbirlerini dengelemeye çalışırlar. Realizmin farklı varyasyonları bulunmaktadır. Klasik realizm, insan doğasının bencil ve rekabetçi olduğunu savunurken, neo-realizm (yapısal realizm) sistemin anarşik yapısının devlet davranışlarını şekillendirdiğini öne sürer. Her ne kadar eleştirilse de realizm, uluslararası ilişkileri anlamak ve analiz etmek için hala önemli bir teorik çerçeve sunmaktadır. Özellikle kriz dönemlerinde ve büyük güçlerin rekabetinde realizmin öngörüleri sıklıkla dikkate alınır.