Laikliğe geçişin ilk aşaması nedir?

Laiklik, devletin din ve inançlar karşısında tarafsız olmasını, din ve vicdan özgürlüğünün güvence altına alınmasını ifade eder. Türkiye'de laikliğe geçiş, birdenbire gerçekleşmemiş, aksine bir dizi önemli adım ve reformla şekillenmiştir. Bu sürecin ilk aşaması olarak kabul edebileceğimiz en temel adımlardan biri, eğitim ve hukuk alanındaki düzenlemelerdir. Özellikle 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu, eğitimde birliği sağlayarak medreselerin kapatılması ve tüm okulların Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanması, laikleşme yolunda atılmış devrim niteliğinde bir adımdır. Bu kanun sayesinde eğitim, dini etkilerden arındırılmaya ve modern, bilimsel bir zemine oturtulmaya başlanmıştır. Aynı gün çıkarılan diğer kanunlarla Şeriye ve Evkaf Vekaleti kaldırılmış, böylece din işlerinin devlet işlerinden ayrılması yönünde önemli bir adım atılmıştır. Bu ilk adımlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik bir devlet olma yolunda ilerlemesinin temel taşlarını oluşturmuştur. Sonrasında yapılan diğer reformlar, laiklik ilkesinin daha da yerleşmesine ve güçlenmesine katkı sağlamıştır. Laikliğe geçiş, uzun ve zorlu bir süreç olsa da atılan bu ilk adımlar, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturarak ülkemizin gelişimi ve ilerlemesi için hayati öneme sahip olmuştur.