Türk devletlerinde kağanlar devleti yönetme yetkisini kimden almışlardır?

02.03.2025 0 görüntülenme

Türk devletlerinin köklü tarihinde, kağanların devlet yönetme yetkisinin kaynağı her zaman merak konusu olmuştur. Peki, Türk kağanları bu devlet yönetme yetkisini nereden alıyorlardı? Bu sorunun cevabı, Türklerin inanç sisteminde ve dünya görüşünde yatmaktadır.

Kut Anlayışı: Tanrısal Kaynak

Türklerdeki devlet yönetme yetkisinin temelinde "Kut" anlayışı yatar. Kut, Tanrı tarafından bahşedilen, yönetme becerisi ve yeteneği olarak tanımlanabilir. Kağanlar, bu Kut'a sahip olduklarına inanılırdı ve bu inanç, onların halk nezdindeki otoritesini güçlendirirdi. Kut, sadece yönetme yeteneği değil, aynı zamanda kağanın ülkeye bolluk ve bereket getireceğine dair bir inancı da içeriyordu.

Gök Tanrı İnancı ve Kağan

Türklerin Gök Tanrı inancı, Kut anlayışıyla doğrudan bağlantılıdır. Kağanlar, Gök Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcileri olarak görülürdü. Bu nedenle, kağanın sözü Tanrı'nın emri gibi kabul edilir ve büyük bir saygı görürdü. Kağan, adaletli ve bilge bir şekilde ülkeyi yönettiği sürece, Tanrı'nın lütfu ve desteğiyle devletin bekası sağlanacağına inanılırdı. Kağanın aldığı kararlar, hem siyasi hem de dini bir öneme sahipti.

Kut'un Kaybı ve Devletin Zayıflaması

Türk inancına göre, kağan Kut'u kaybettiğinde, devletin de zayıflayacağına inanılırdı. Savaşlarda başarısızlık, kıtlık, iç karışıklıklar gibi olumsuzluklar, kağanın Kut'unun azaldığı veya kaybedildiği şeklinde yorumlanırdı. Bu durum, kağanın otoritesini sarsar ve devletin istikrarını tehlikeye atabilirdi. Bu nedenle, kağanlar her zaman halkın refahını gözetmek ve adaletli olmak zorundaydılar.

Özetle, Türk devletlerinde kağanlar devlet yönetme yetkisini, Gök Tanrı tarafından bahşedilen Kut inancı aracılığıyla alırlardı. Bu inanç, kağanların otoritesini güçlendirirken, aynı zamanda onlara büyük bir sorumluluk yüklerdi. Kut'un kaybı ise devletin zayıflaması anlamına gelirdi.