Meşrutiyet dönemi padişahları kimlerdir?

02.03.2025 0 görüntülenme

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, Meşrutiyet ile birlikte padişahların yetkileri önemli ölçüde sınırlandırılmıştı. Bu dönem, imparatorluğun modernleşme çabaları ve siyasi çalkantılarıyla doluydu. Gelin, bu döneme damgasını vuran padişahları yakından tanıyalım.

II. Abdülhamid: İstibdat'tan Meşrutiyet'e Geçiş

II. Abdülhamid, 1876'da tahta geçti ve kısa bir süre sonra Kanun-i Esasi'yi (ilk Osmanlı anayasası) ilan ederek I. Meşrutiyet'i başlattı. Ancak, Rus Savaşı'nın ardından meclisi feshederek "İstibdat Dönemi" olarak bilinen otokratik bir yönetim kurdu. Uzun yıllar süren bu dönemde, sansür ve baskı politikaları uyguladı. Fakat, 1908'de Meşrutiyet'in yeniden ilanıyla yetkilerini büyük ölçüde kaybetti.

V. Mehmed Reşad: Sembolik Hükümdar

V. Mehmed Reşad, 1909'da II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesiyle padişah oldu. Daha ziyade sembolik bir figür olarak kalan V. Mehmed Reşad, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kontrolündeki hükümetin kararlarını onaylamakla yetindi. Onun döneminde, Osmanlı İmparatorluğu Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı gibi büyük felaketler yaşadı.

VI. Mehmed Vahdeddin: Son Padişah ve Sürgün

VI. Mehmed Vahdeddin, 1918'de tahta geçti ve Osmanlı İmparatorluğu'nun son padişahı oldu. I. Dünya Savaşı'nın ardından imzalanan Mondros Mütarekesi ile ülkenin işgal altında kalması, onun döneminde gerçekleşti. Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu'daki direnişe karşı tutumu tartışmalı olan VI. Mehmed Vahdeddin, 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla tahttan indirildi ve sürgüne gönderildi. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu'nun padişahlık dönemi sona erdi.

Meşrutiyet dönemindeki padişahlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun çalkantılı son yıllarına tanıklık ettiler. Her biri, kendi dönemlerinin zorluklarıyla başa çıkmaya çalıştı. Ancak, imparatorluğun kaderi, onların kişisel tercihleri ve siyasi kararlarından çok daha büyük güçler tarafından belirleniyordu.