Marshall Planı ve Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütüne Karşı SSCB Öncülüğünde Kurulan Teşkilat Nedir?

03.03.2025 0 görüntülenme

2. Dünya Savaşı'nın ardından harap olan Avrupa, yeniden inşa sürecine girerken, bu süreçte iki önemli aktör ve onların farklı yaklaşımları öne çıktı: Marshall Planı ve Sovyetler Birliği'nin (SSCB) buna karşı kurduğu teşkilat. Bu yazımızda, bu iki önemli girişimi ve aralarındaki temel farkları inceleyeceğiz.

Marshall Planı: Amerika'nın Ekonomik Desteği

Marshall Planı, Amerika Birleşik Devletleri tarafından 1948'de başlatılan ve Avrupa'nın yeniden inşasını hedefleyen bir ekonomik yardım programıydı. Amaç, savaşın etkilerini silmek, ekonomik istikrarı sağlamak ve böylece komünizmin yayılmasını engellemekti. Plan, Batı Avrupa ülkelerine büyük miktarlarda mali destek sağladı. Bu destek, altyapının yeniden inşası, sanayinin modernizasyonu ve ticaretin canlandırılması gibi alanlarda kullanıldı. Marshall Planı aynı zamanda Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün (OEEC) kurulmasına da ön ayak oldu. OEEC, yardımların koordinasyonunu sağlamak ve üye ülkeler arasında ekonomik işbirliğini teşvik etmekle görevliydi.

SSCB'nin Tepkisi: Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi (Comecon)

Marshall Planı, SSCB ve Doğu Avrupa ülkeleri tarafından Batı'nın bir nüfuz aracı olarak görüldü. Bu nedenle, SSCB, Doğu Avrupa ülkelerini kendi ekonomik sistemine entegre etmek ve Batı etkisini azaltmak amacıyla 1949'da Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi'ni (Comecon) kurdu. Comecon, üye ülkeler arasındaki ticareti artırmayı, ekonomik planlamayı koordine etmeyi ve sanayi üretimi konusunda işbirliği yapmayı hedefliyordu. Ancak, Comecon'un işleyişi, genellikle SSCB'nin çıkarlarına hizmet ediyordu ve üye ülkeler arasında eşit bir işbirliği ortamı sağlamakta zorlanıyordu.

Özetle, Marshall Planı Batı Avrupa'nın yeniden inşasında önemli bir rol oynarken, Comecon Doğu Avrupa ülkelerini SSCB'nin kontrolünde tutmayı amaçlıyordu. İki farklı yaklaşım, Soğuk Savaş döneminde Avrupa'nın bölünmüşlüğünü daha da derinleştirdi.