Küçük Prens ne anlatılmak isteniyor?

Antoine de Saint-Exupéry'nin ölümsüz eseri Küçük Prens, sadece bir çocuk kitabı değil, aynı zamanda yetişkinlere de derin mesajlar veren felsefi bir başyapıttır. Yazar, bir pilotun çölde Küçük Prens ile karşılaşması üzerinden, hayatın anlamı, sevgi, dostluk, kayıplar ve insan ilişkileri gibi evrensel temaları ele alır. Küçük Prens, gezegeninden ayrılıp farklı gezegenleri ziyaret ederken, yetişkinlerin dünyasının ne kadar tuhaf ve anlamsız olduğunu gözlemler. Her gezegende karşılaştığı karakterler, hırs, güç, gösteriş gibi insani zaafların sembolleridir. Yazar, bu karakterler aracılığıyla yetişkinlerin değer yargılarını eleştirir ve çocuksu merakın, saflığın ve hayal gücünün önemini vurgular. Küçük Prens'in tilki ile kurduğu bağ ise gerçek dostluğun ve sevginin ne anlama geldiğini anlatır. Tilki, Küçük Prens'e, bir şeyi "evcilleştirmek", yani onunla bağ kurmak ve sorumluluk almak gerektiğini öğretir. Sonuç olarak Küçük Prens, hayatın karmaşası içinde kaybolan yetişkinlere bir hatırlatma niteliğindedir. Bizi, kalbimizin sesini dinlemeye, gerçek değerleri aramaya ve dünyayı bir çocuğun gözünden görmeye davet eder. Yazar, Küçük Prens'in sözleriyle “İnsan ancak kalbiyle doğruyu görebilir. Gözler görmez asıl olanı,” diyerek, asıl önemli olanın gözle görülemeyen, kalple hissedilen değerler olduğunu vurgular.