Mondros Ateşkes Antlaşması ile itilaf devletleri neyi amaçlamıştır?
28.02.2025 0 görüntülenme
Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılmasıyla imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması, İtilaf Devletleri için çok önemli stratejik hedefleri barındırıyordu. Bu antlaşma, sadece askeri bir teslimiyet değil, aynı zamanda Osmanlı toprakları üzerindeki emellerin de somut bir ifadesiydi. İtilaf Devletleri'nin temel amacı, Osmanlı İmparatorluğu'nu mümkün olan en kısa sürede ve en az maliyetle kontrol altına almaktı. Antlaşmanın en kritik maddelerinden biri olan haberleşme ve ulaşım araçlarının denetiminin İtilaf Devletleri'ne bırakılması, bu kontrolün sağlanmasının önünü açıyordu. Ayrıca, "güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkması halinde" İtilaf Devletleri'nin istedikleri herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilme hakkı da, Osmanlı Devleti'nin egemenlik haklarını ciddi şekilde zedeliyordu. Mondros'un bir diğer önemli hedefi ise, ileride yapılacak barış antlaşmaları için zemin hazırlamaktı. İtilaf Devletleri, bu antlaşma ile Osmanlı topraklarını fiilen işgal ederek, savaş sonrası paylaşımda ellerini güçlendirmeyi amaçlıyordu. Özellikle, o dönemde zengin petrol yataklarına sahip olan bölgeler ile stratejik öneme sahip boğazlar, İtilaf Devletleri'nin öncelikli hedefleri arasındaydı. Bu bölgeleri kontrol altına alarak, hem ekonomik çıkarlarını korumayı hem de bölgedeki siyasi dengeyi kendi lehine çevirmeyi planlıyorlardı. Sonuç olarak, Mondros Ateşkes Antlaşması, İtilaf Devletleri için Osmanlı İmparatorluğu'nun fiili olarak sona ermesi ve bölgedeki çıkarlarını maksimize etme fırsatı anlamına geliyordu. Ancak, bu antlaşma aynı zamanda Türk halkının direniş ruhunu da ateşleyerek, Kurtuluş Savaşı'nın fitilini de tetikleyen önemli bir dönüm noktası olmuştur.