Titreşime bağlı meslek hastalıklarının yükümlülük süresi ne kadardır?
28.02.2025 0 görüntülenme
Çalışma hayatında titreşim, özellikle belirli sektörlerde yaygın bir risk faktörüdür. İnşaat, madencilik, sanayi gibi alanlarda çalışanlar, gün boyunca çeşitli ekipmanlar aracılığıyla titreşime maruz kalabilirler. Bu durum, zamanla eller, kollar ve hatta tüm vücutta çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Titreşime bağlı meslek hastalıkları, özellikle uzun süreli ve yoğun maruziyet sonucunda ortaya çıkar ve çalışanların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Meslek hastalıkları, ortaya çıkışları ve etkileri bakımından farklılık gösterir. Bu nedenle, meslek hastalıklarının yasal süreçleri de farklılık gösterir. Titreşime bağlı meslek hastalıklarında yükümlülük süresi, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişmekle birlikte, genellikle işten ayrıldıktan sonra belirli bir süre boyunca devam eder. Türk mevzuatına göre, titreşimden kaynaklanan meslek hastalıklarının yükümlülük süresi, genellikle bu türden bir hastalığın ilk belirtisinin görüldüğü tarihten itibaren başlar ve belirli bir süre sonra sona erer. Bu süre, hastalığın niteliğine ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından belirlenen kriterlere göre değişiklik gösterebilir. Bu türden bir rahatsızlığın meslek hastalığı olarak kabul edilmesi ve yasal haklardan yararlanılabilmesi için, SGK'ya başvurulması ve gerekli incelemelerin yapılması gerekmektedir. SGK, hastalığın iş kaynaklı olduğunu ve titreşime maruz kalma süresinin yeterli olduğunu tespit ettiğinde, meslek hastalığı olarak kabul eder. Bu süreçte, tıbbi raporlar, işyeri kayıtları ve diğer deliller önemli rol oynar. Unutmamak gerekir ki, yükümlülük süresi ve diğer yasal detaylar zaman zaman değişebilir, bu nedenle güncel mevzuatı takip etmek veya bir uzmana danışmak en doğru yol olacaktır.