Sığır ve mandanın zekât oranı nedir?

02.03.2025 0 görüntülenme

İslam dininde zekât, belirli bir zenginlik düzeyine ulaşmış Müslümanların, yılda bir kez mal varlıklarının belirli bir oranını ihtiyaç sahiplerine vermesidir. Bu ibadet, toplumda sosyal adaleti sağlamanın ve yardımlaşmayı teşvik etmenin önemli bir yoludur. Zekâtın hangi mallardan ve hangi oranlarda verileceği, İslam fıkıh kaynaklarında detaylı olarak açıklanmıştır. Bu yazımızda, sığır ve manda zekâtı konusuna değineceğiz.

Sığır ve Manda Zekâtı Nasıl Hesaplanır?

Sığır ve manda zekâtı, hayvanların sayısına göre farklılık gösterir. Zekâtın farz olması için, hayvanların bir yıl boyunca kişinin mülkiyetinde bulunması ve belirli bir sayıya (nisap miktarına) ulaşması gerekir. Sığır ve manda için nisap miktarı 30'dur. Yani, bir kişinin 30 veya daha fazla sığırı veya mandası varsa, zekât vermesi gerekir.

Zekât Oranları

Sığır ve manda zekâtı oranları aşağıdaki gibidir:

* 30-39 adet sığır veya manda için: 1 adet 2 yaşını doldurmuş erkek dana veya dişi düve verilir. * 40-59 adet sığır veya manda için: 1 adet 3 yaşını doldurmuş erkek dana veya dişi tosun verilir.

Eğer hayvan sayısı daha fazla ise, her 30 sığır için 1 adet 2 yaşını doldurmuş dana, her 40 sığır için ise 1 adet 3 yaşını doldurmuş tosun verilmeye devam edilir. Örneğin, 60 adet sığırı olan bir kişi 2 adet 2 yaşını doldurmuş dana, 80 adet sığırı olan bir kişi ise 1 adet 2 yaşını doldurmuş dana ve 1 adet 3 yaşını doldurmuş tosun zekât olarak verir.

Sığır ve Manda Zekâtı Verilirken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Zekât verilirken dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar vardır:

* Zekât verilecek hayvanların sağlıklı ve kusursuz olması önemlidir. * Zekât, ihtiyaç sahiplerine veya zekât toplama ve dağıtma yetkisi olan kurumlara verilmelidir. * Zekât niyetiyle verilmelidir. Yani, verilen malın zekât olduğu bilinerek verilmelidir.

Sığır ve manda zekâtı, İslam dininin önemli bir ibadetidir ve toplumda sosyal adaleti sağlamaya, birlik ve beraberliği güçlendirmeye katkıda bulunur. Unutmayalım ki, zekât sadece mal varlığımızı temizlemekle kalmaz, aynı zamanda kalplerimizi de cömertliğe açar.