Osmanlı Devleti'nde halk ilk kez ne ile yönetime katılmıştır?

Osmanlı Devleti'nin köklü tarihinde halkın yönetime katılımı, uzun ve kademeli bir süreç olmuştur. Bu süreçte atılan ilk ve en önemli adımlardan biri, 1876 yılında ilan edilen Kanun-i Esasi ile mümkün olmuştur. Bu anayasa, Osmanlı tarihinde bir dönüm noktası teşkil ederek, halkın seçtiği temsilcilerden oluşan bir meclisin kurulmasını öngörmüştür. Böylece, yüzyıllardır süregelen mutlak monarşi anlayışında önemli bir değişiklik yaşanmış ve halk, dolaylı yoldan da olsa yönetime dahil olmaya başlamıştır. Kanun-i Esasi ile kurulan Meclis-i Mebusan, halkın seçtiği mebuslardan oluşuyordu ve devlet işlerinde söz sahibi olma yetkisine sahipti. Bu meclis aracılığıyla halk, kanunların hazırlanmasında, devlet bütçesinin belirlenmesinde ve hükümetin denetlenmesinde etkili olmaya başlamıştır. Her ne kadar padişahın yetkileri tam olarak kısıtlanmamış olsa da, Meclis-i Mebusan'ın varlığı, Osmanlı Devleti'nde demokratikleşme yolunda atılan ilk somut adım olarak kabul edilmektedir. Kanun-i Esasi ve Meclis-i Mebusan, Osmanlı Devleti'nde halkın yönetime katılımının başlangıcı olarak tarihe geçmiştir. Bu adım, sonraki dönemlerde yapılan anayasa değişiklikleri ve seçimlerle daha da geliştirilerek, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturmada önemli bir rol oynamıştır. Osmanlı'daki bu ilk deneyim, Türk siyasi hayatının gelişiminde ve demokratikleşme sürecinde unutulmaz bir iz bırakmıştır.