15 Temmuz'u niye kutluyoruz?

15 Temmuz, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karanlık gecelerinden biri olarak kayıtlara geçti. Ancak bu kara gecenin ardından doğan birlik, beraberlik ve demokrasiye sahip çıkma iradesi, 15 Temmuz'u sadece bir anma günü olmaktan çıkarıp bir kutlama ve demokrasi bayramı haline getirdi. Peki, 15 Temmuz'u niye kutluyoruz? İşte bu sorunun cevabı...

15 Temmuz'un Tarihsel Arka Planı

15 Temmuz 2016'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni ve birçok stratejik noktayı hedef aldı. Amaç, demokratik yollarla seçilmiş hükümeti devirmek ve ülke yönetimini ele geçirmekti. Ancak bu hain plan, milletin kararlı duruşu sayesinde başarısızlığa uğradı.

O gece, tankların önüne yatan, kurşunlara göğsünü siper eden milyonlarca vatandaş, demokrasiye olan inancını tüm dünyaya gösterdi. Bu direniş, sadece Türkiye için değil, tüm dünya demokrasileri için de emsal teşkil etti.

Demokrasiye Sahip Çıkmanın Önemi

15 Temmuz'u kutlamamızın en önemli nedenlerinden biri, demokrasiye sahip çıkmanın ve onu korumanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatmak. Demokrasi, halkın iradesinin yönetime yansımasıdır ve bu iradeyi korumak, her vatandaşın sorumluluğundadır. 15 Temmuz, bu sorumluluğun bilincinde olanların destan yazdığı bir gecedir.

Bu kutlama, aynı zamanda gelecek nesillere demokrasi bilincini aşılamak için de bir fırsattır. Çocuklarımıza ve gençlerimize, demokrasinin ne kadar değerli olduğunu, onu korumak için neler yapılması gerektiğini anlatmak, ülkemizin geleceği için hayati önem taşır.

Birlik ve Beraberliğin Zaferi

15 Temmuz gecesi, farklı siyasi görüşlere sahip insanlar, ortak bir amaç için bir araya geldi: Demokrasiyi korumak. Bu birlik ve beraberlik, darbe girişiminin başarısızlığa uğramasında önemli bir rol oynadı. 15 Temmuz'u kutlamak, bu birlik ve beraberlik ruhunu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak anlamına gelir.

Unutmamalıyız ki, bir milletin en büyük gücü, birlik ve beraberlik içinde hareket etmesidir. 15 Temmuz, bu gücün somut bir örneği olarak tarihe geçmiştir.

15 Temmuz, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bir anma günüdür. O gece şehit düşen kahramanlarımızı rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Onların fedakarlıkları sayesinde bugün özgür ve demokratik bir ülkede yaşıyoruz.