İran ne ile yönetiliyor?

15.03.2025 0 görüntülenme

İran, karmaşık bir siyasi yapıya sahip bir ülkedir. Yüzölçümü ve nüfusuyla Orta Doğu'nun en önemli aktörlerinden biri olan İran'ın yönetim şekli, hem dini hem de siyasi unsurları içinde barındırır. Bu yazıda, İran'ın nasıl yönetildiğini, siyasi sisteminin temel unsurlarını ve bu unsurların nasıl etkileşimde bulunduğunu detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

İran İslam Cumhuriyeti'nin Temel Yapısı

İran, 1979 İslam Devrimi'nden sonra "İslam Cumhuriyeti" olarak ilan edilmiştir. Bu yönetim şekli, hem İslam hukukuna (Şeriat) dayalı dini bir otoriteyi hem de halkın seçtiği siyasi kurumları içerir. Ülkenin en üst düzeydeki dini lideri, Ayetullah Ali Hamaney'dir. Dini lider, ülkenin genel politikalarını belirler ve önemli kararlarda son söz sahibidir.

İran'ın siyasi yapısı, dini liderin otoritesi altında çalışan çeşitli kurumları içerir. Bunlar arasında Cumhurbaşkanı, Meclis (İslam Şura Meclisi) ve Yargı erki bulunur. Cumhurbaşkanı, halk tarafından seçilir ve hükümetin başıdır. Meclis, yasaları yapar ve hükümeti denetler. Yargı erki ise, hukukun uygulanmasını sağlar ve dini lider tarafından atanan baş yargıç tarafından yönetilir.

Dini Liderin Rolü ve Yetkileri

İran'da dini lider, ülkenin en yüksek otoritesidir. Anayasa, dini lidere geniş yetkiler tanır. Dini lider, silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır, yargı erkinin başkanını atar ve önemli siyasi görevlere atamalar yapar. Ayrıca, dini liderin ülkenin genel politikaları üzerinde belirleyici bir etkisi vardır ve Meclis tarafından çıkarılan yasaları veto etme yetkisine sahiptir.

Dini liderin en önemli görevlerinden biri de "Velayet-i Fakih" ilkesini uygulamaktır. Bu ilkeye göre, dini lider, İslam hukukuna uygun bir şekilde ülkeyi yönetme yetkisine sahiptir. Bu durum, İran'ın siyasi sistemini diğer cumhuriyetlerden ayıran en önemli özelliktir.

Cumhurbaşkanı ve Meclis'in İşlevi

İran Cumhurbaşkanı, halk tarafından doğrudan seçilir ve dört yıl süreyle görev yapar. Cumhurbaşkanı, hükümetin başıdır ve ülkenin iç ve dış politikasını yürütür. Ancak, cumhurbaşkanının yetkileri, dini liderin otoritesi altında sınırlıdır. Cumhurbaşkanı, dini liderin onayını almadan önemli kararlar alamaz.

İslam Şura Meclisi (Meclis), İran'ın yasama organıdır. Meclis, halk tarafından seçilen milletvekillerinden oluşur. Meclis, yasaları yapar, hükümeti denetler ve bütçeyi onaylar. Ancak, Meclis tarafından çıkarılan yasaların İslam hukukuna uygun olması gerekmektedir. Bu nedenle, Meclis tarafından çıkarılan yasalar, Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından denetlenir. Konsey, yasaların İslam hukukuna uygun olup olmadığını inceler ve uygun olmayan yasaları veto eder.

Sonuç olarak, İran'ın yönetim şekli, dini ve siyasi unsurların karmaşık bir etkileşimini içerir. Dini liderin otoritesi altında çalışan cumhurbaşkanı ve meclis, ülkenin yönetimine katkıda bulunur. Bu karmaşık yapı, İran'ı diğer ülkelerden farklı kılar ve ülkenin iç ve dış politikasını derinden etkiler.